İhtiyaç; dünya üzerinde yer bulan bütün insanların maddi, manevi
gönüllerinde biriktirmekte olduğu isteklerinden ibarettir.
Değerli okurlarım, bu yazımı da hayatım boyunca yapmış olduğum birçok
gözleme dayanarak kaleme aldım ve sizlere sunmaya karar verdim.
Görüyorum ki insanlar etrafına yanlış bir açıdan bakarak kendilerini
telafisiz kayıplara uğratmaktadır.
Sözünü etmekte olduğum zararlar yüzünden boşluklara düşmeyelim diye
yapılması lazım geleni yaparak insanların düştüğü yerden
kaldırılması amacı güdülmelidir.
Hayatımız boyunca her şeyimizin tamam olduğu inancı ile yol alırız;
fakat çıkmış olduğumuz yolda birçok ihtiyacımız olduğunu göz önünde
bulundurmayız.
Eğer anlatmak isteyip de anlatamadıklarımı hayatımızda yer eden ve
yanlış adımlar atanlara bir anlatabilsem, yaşadığımız dünya
kirliliklerle burun buruna kalmazdı.
İnsanoğlu yaşamı boyunca hiçbir şeye ihtiyacım yok dediği anda, en
büyük yalanı söylemiş olur.
Bilmelidir ki insan her şeye muhtaçtır; en başta sevgiye, saygıya sonra
o ikisini diğer eksikleri izler.
Unutulmaması icap eden bir şey var : sevginin, saygının olmadığı yerde
hiçbir şey anlam ifade etmez.
Yaşadığımız dünya üzerinde yaptığım bir sürü gözleme dayanarak her
daim insanın maddiyatı maneviyattan üstün tuttuğuna şahit olmuşumdur.
Etrafımda yer alan herkese bir yol göstermek istedim, maneviyat yolunda
yürümek yanımda bulunan bütün dost bildiklerime yanlış geldi.
Gördüklerimden de hazzetmediğimi söylemekte hiçbir sakınca görmüyorum.
Hayatı birçok kimsenin maddiyattan ibaret olduğu, para olmazsa yaşamak
neye yarar diyerek hareket ettikleri, göz önünde bir gerçektir.
Bu boş kanaatin zihinlerden silinerek sevgi ve saygının önemi
insanlara anlatılması, yürüdükleri yolun sonu olmayacağının
gösterilmesi gerekmektedir.
İnsanların kafalarındaki boşluğun doldurulmasında faydamız olmadığı
takdirde, bizim bütün anlattıklarımız karbondioksit misali havaya
gidecektir.
Boşa kürek çekmemek için üzerimize düşen vazifeleri yerine getirmekten
vazgeçilmemelidir.
Hayatta insanlığa yarar sağlayacak tek ihtiyacın maddiyat olmadığı
bilincine varılmalıdır.
İlk önce bu bilinci kendi zihnimizde yer etmesi için elimizden gelen
çabayı göstermekten kaçınmamamız lazım gelmektedir.
Sevginin, saygının ne kadar büyük bir değere sahip olduğunu kendimiz
kavrayamazsak; başkalarına bu bilinci aşılamamız, hiçbir anlam ifade
etmez.
Zamanı boşa geçiren dostlarımıza bahsettiğim mantıksız ihtiyaçlar
peşinde koşmakla bir yere varılmayacağını anlatamazsak, bu bizim bir
arpa boyu yol alamadığımızı gösterir.
Başarıya ulaşabilmek istiyorsak içimizdeki ihtiyaçları belirlemekle
ilk adımı atmak birinci vazifemiz olmalıdır.
Eğer kendimizi bu yolda tatmin edemezsek başkalarına yararımız olması
imkansız bir hal alacaktır.
Onun için diyorum ki kalplerimizin kapıları bir ömür en büyük ihtiyaç
olarak bilinen sevgiye, bir daha kapanmamak üzere açık tutulmalıdır.
Saygının da arka plana atılmaması gerektiği akıllarda bulundurulmalı,
hayatımızı ilgilendiren en önemli önceliğimiz olmalıdır.
İhtiyaçlarımız konusunda önceliğimiz maddiyat olursa atmakta olduğumuz
her adımın biz insanları geriye dönülmesi mümkün görünmeyen yanlış
yollara sürükleyeceği aşikar.
Bir ömür maneviyat, maddiyatın önünde tutulmalı; çizdiğimiz rotamızı
kaybetmemek için yürekleri dolduran sevgi, saygı rehber edinilmelidir.
Birçok kimsenin maddiyatı önemseyerek hayata yanlış bir açıdan
baktığı herkes tarafından bilinmektedir.
Maneviyatın en önemli ihtiyacımız olduğunu göstermekle etrafa yanlış
yerden bakanların bakış açıları değiştirilmeli; yani bakarkörlüğün
önüne geçilmelidir.
Kalplerin çorak bir tarla halini almasına sebep olan menfaatçiliği
silemememiz halinde, sözünü etmekte olduğum bakış açısını değiştirmemiz
mümkün olmayacaktır.